Eski ABD Başkanı Donald Trump, bir yetişkin film yıldızıyla yaşadığı ilişki sonrası “sessizlik anlaşması” yapmakla suçlanarak mahkemede ifade verdi. Trump, kendisine yöneltilen 34 suçlamayı reddederek mahkemeden ayrıldı. Seçimlere müdahale olarak nitelendirilen suçlamaları reddeden Trump, “Amerika’da böyle bir şeyin mümkün olabileceğine inanmak zor.” dedi. İddianamede belirtildiği üzere, Trump, iki kadına sessiz kalmaları için toplam 280 bin dolar ödeme yapmıştı. Dava 4 Aralık’ta görülecek bir sonraki duruşmada devam edecek.
Önceki ABD Başkanı Donald Trump, yetişkin film sektörü oyuncusu Stormy Daniels ile ilişkisini gizlemek için para ödediği iddiasıyla mahkemede ifade verdi.
Güvenlik önlemleri yoğun şekilde alınarak mahkeme binasına gelen eski ABD Başkanı Donald Trump, burada Manhattan Başsavcılığı tarafından kendisine yöneltilen suçlamaları dinledi.

34 farklı suçlamayı içeren 16 sayfalık iddianameye göre, Donald Trump, yetişkin film yıldızı Stormy Daniels’e seçim kampanyası yasalarını ihlal ederek 130 bin dolarlık bir “sus payı” ödemesi yapmakla ve bu ödemeyi kayıtlarda sahtekarlık yaparak gizlemekle suçlanıyor.
Savcılar, Trump’ın, 2016 seçimlerine müdahale etmek ve seçimlerin bütünlüğünü bozmak için yasa dışı bir planın parçası olduğunu, ayrıca kendisi hakkındaki olumsuz bilgileri bastırmak için illegal yollara başvurduğunu iddia etti.
SUS PAYI ARAŞTIRMASI
2024 ABD başkanlık seçimleri için adaylığını açıklayan Trump, 18 Mart’ta Manhattan Bölge Savcısı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, yetişkin film yıldızı Stormy Daniels’e 2016 başkanlık seçimleri sırasında “susturma payı” ödemesi yapmakla suçlanmış ve bu suçlamalar büyük jüri tarafından kabul edilmişti.

Siyasi bir cadı avı” olarak nitelendirdiği suçlamalara karşı tepki gösteren Trump, Stormy Daniels’e ödediği “sus payı” ile ilgili suçlamaları reddetmişti.
Trump, ABD tarihinde kendisine karşı yöneltilen suçlamalar nedeniyle hakim karşısına çıkan ilk eski başkan olarak kayıtlara geçti.
Trump’ın mahkemede yaklaşık 2 saat kaldığı ve 34 ayrı suçlamayla karşı karşıya kaldığı ABD basınına yansıdı.
Suçlamalardan birinin “ağır suç” niteliğinde olduğu, diğerlerinin ise “sus payı” ödemesi ve bu ödemeyle ilgili seçim kampanyası ile iş yeri kayıtlarında yapılan sahtekarlıkla ilgili olduğu belirtildi.